Erden, hastalıkların tedavisinde modern tıbbın yanı sıra binlerce yıllık geçmişi olan geleneksel yöntemlerin de önemli bir yer tuttuğunu belirterek, “İnsanlar, tarih boyunca hastalıklarla mücadele etmek için doğadaki kaynaklardan ve toplumların deneyimlerinden faydalanmışlardır. Bu arayışlar, günümüzde geleneksel ve tamamlayıcı tıp olarak adlandırdığımız tedavi yöntemlerini ortaya çıkarmıştır,” dedi.
GETAT, geçmişten günümüze uygulanagelen ve modern çağda da popülerlik kazanan, fiziksel ve zihinsel hastalıkların teşhis, tedavi ve sağlığın korunmasında kullanılan bir yaklaşımdır. Bu yöntemler, farklı kültürlere özgü bilgi, beceri ve uygulamaları kapsar. Geleneksel halk tıbbı, sağlığa bütüncül bir yaklaşımla ele alınır. Akupunktur, hacamat, fitoterapi gibi binlerce yıllık yöntemlerin yanı sıra, son dönemde ozonterapi, proloterapi ve mezoterapi gibi uygulamalar da bu kapsamda kullanılmaktadır.
Batı tıbbı akut hastalıklarda büyük bir başarı elde etmiştir, ancak kronik hastalıklar söz konusu olduğunda aynı başarıyı görmek zor. Örneğin, diyabet, otoimmün hastalıklar, fibromiyalji ve migren gibi kronik hastalıkların tedavisinde geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları umut verici sonuçlar sunmaktadır. Bilimsel çalışmalar da bu uygulamaların etkisini doğrulamaktadır.
Akupunktur gibi 3000 yıllık bir geçmişe sahip olan uygulamalar, vücudumuzdaki enerji dengesini sağlamaya yardımcı olarak migren, obezite, astım, infertilite, mide-bağırsak hastalıkları ve depresyon gibi birçok rahatsızlığı tedavi edebilmektedir. Yan etkisiz olması ve yüz güldürücü sonuçlar vermesi nedeniyle akupunktur, hastalarımız için önemli bir tercih sebebidir.
Proloterapi ise bel-boyun fıtıkları, menisküs yaralanmaları, eklem ağrıları gibi durumlarda kas-kemik birleşim noktalarına enjeksiyon yapılarak kalıcı çözümler sunmaktadır.
Ozonterapinin ise bağışıklık sistemi üzerinde düzenleyici ve iyileştirici etkileri olduğu bilinmektedir.
Mezoterapi, ağrı ve estetik amaçlı kullanılan, düşük dozda ilaç ve solüsyonların cildin yüzeyine enjekte edildiği bir yöntemdir. Bu tedavi, ağrı kontrolü ve estetik problemler için güvenle kullanılmaktadır.
Hacamat da geleneksel bir yöntem olarak, sırt bölgesindeki akupunktur noktalarına yapılan uygulamalarla etkili sonuçlar vermektedir. Kan dolaşımını artırarak vücuttaki detoks ve iyileşme sürecini hızlandırmaktadır.”
Ebru Erden, modern tıbbın geleneksel tedavi yöntemleriyle desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, bu uygulamaların sağlıklı yaşamın sürdürülebilirliğinde önemli bir rol oynadığını belirtti.
