Çorum’un Kargı ilçesine bağlı Akkise köyünde meydana gelen olayda teravih namazı sonrası Eşref Kış, teravih namazı için gittiği camiden eve döndüğünde eşi Hatice Kış'ın yanmış cesediyle karşılaştı. İhbar üzerine eve jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Burada yapılan incelemede 8 bıçak darbesiyle öldürüldüğü anlaşılan Hatice Kış'ın cesedinin de yakıldığı belirlendi.
Cinayetin ardından Müge Anlı ile Tatlı Sert programında Eşref Kış, yeni iddialar ortaya attı. Önce yaşananları aktaran Eşref Kış,
Benim hayatım söndü. Benim aileme 8 tane bıçak vurmuşlar. Ateşe vermişler yakmışlar. Ben yetişmeseydim her taraf yanıyordu. Ben suyu serpe kendi ellerimle söndürdüm. Ben gelmeseydim ev komple yanıyordu. Ben o bıçak yaralarını görünce hayatım söndü. Bunu yapanın Allah belasını versin. Akşam iftar yaptık. İftardan sonra ezan vaktine kadar evde oturuyordum. 19.50’de evden çıktım. Bizim teravih namazımız 10’da bitiyor. Eve çıktım ki göz gözü görmüyor. Zavallı eşim sırtının üstüne yatmış kalmış. Banyodan su çekerek söndürdüm. Komşular ev yanıyor diye itfaiyeye haber vermişler. Ben eşim yangında öldü sandım. Buraya jandarma geldiğinde öğrendim. Jandarma iki tane bıçak vurmuşlar dediler. Hastanede baktım 8 tane bıçak darbesi. Her tarafına vura vura delmişler” diye konuştu.
“HASIMLARIM YAPTI” İDDİASI
Kendisiyle husumeti bulunan kişilerin daha önce eşine arabayla çarptıklarını belirten Eşref Kış, “Bunu yapan terbiyesizin teki. Benim hayatım söndü. Ben yaşayamam artık. Keşke bende ölseydim. 4 çocuğumuz var. 3 kız 1 oğlan. 57 sene onunla evleneli. O kadının ne çektiğini ben biliyorum. 10 kere ameliyat oldu. Geldiler arabayla öldüreceklerdi. Yolun kenarında arabayla vurdular ayağını kırdılar. Her gün yürüyüş yapıyordu. Yolun ortasında göz göre göre arkadan arabayla vurdular ayağını kırdılar. 16 Kasım’da oldu. Kimse söylemiyor. Saat 11.00’de görülmez mi? Vuran belli değil diyorlar. Bir şey çıkaramıyorlar. Bir olaylar oldu. Beni öldüreceklerdi. Beni öldüremediler. Gittiler benim zavallı kadınımı öldürdüler. Beni öldüreceklerdi. Hanımıma demişler ki, ‘Kocanı öldürüp yolun altına atacağız’ demişler. Hanım onu bana söylemedi. Arabayla çarpıp ayakları kırılınca eve gelince bana söyledi. ‘Niye söylemedin?’ dedim. Beni öldüremediler hanımımı öldürmeye çalıştılar. Altınların torbasını yatağın üzerine atmışlar. Kesedeki ufak altınları masanın üstüne atmışlar. Bunu ben görüyüm diye yaptılar” ifadelerini kullandı.