İlçenin Akkise köyünde yaşayan Eşref Kış (72), teravih namazı için gittiği camiden eve döndüğünde eşi Hatice Kış'ın (76) yanmış cesediyle karşılaştı.
Acılı eş Eşref Kış, camiden eve döndüğünde eşini yanarken gördüğünü, yangını söndürmeye çalışırken cemaatten bağırarak yardım istediğini söyledi.
Teravih namazı için evden ayrıldığını belirten Kış, "Namazı kıldıktan sonra eve geldim. Kapıyı açtığımda evin her yerine siyah duman çökmüştü, hiçbir şey görünmüyordu. Can havliyle eşimi kucağıma almak istedim ama kaldıramadım, ellerim yandı. Eşim ölmüştü. Yanan halılara, kapılara kovayla su döktüm, ateşi söndürdüm." dedi.
Bu sırada cami hocasının eve geldiğini dile getiren Kış, "Hoca dumanın çıkması için evdeki camları açtı. Ben baygınlık geçirdim, beni ambulansa aldılar. 2 kez oksijen verdiler." ifadelerini kullandı.
Eşref Kış, evden altınların gasbedilmesiyle ilgili de "Eşimi oturtmuşlar, altınların yerini söyletmişler. Altınları keseden boşaltmışlar, keseyi dışarıdaki masanın üstüne atmışlar. Hırsızlık yapsalardı da benim hanımıma bunu yapmasalardı. Ben onu görünce dünyamdan geçtim. İnşallah hak yerini bulur. Yakalanırlarsa içim biraz soğur belki." ifadelerine yer verdi.
KÖY HALKI TEDİRGİN
Akkise köyü muhtarı İsa Ünal ise köyde ilk kez böyle bir olay yaşandığını belirterek köy halkının tedirginliğinin geçmesi için olayın aydınlatılmasını istediklerini ifade etti.
Köylülerin teravih namazı saatinde köyden olmayan birini evin yaklaşık 100 metre yakınında gördüklerini ancak karanlıkta detaylı göremediklerini anlatan Ünal, şunları söyledi:
"İnsanlar camiye girdikten sonra bu olay gerçekleşmiş. İlk başta bu yangının nasıl çıktığını anlayamadık. Hatice Kış'ın vücudundaki bıçak yaralarını görünce ve diğer odadaki altın kesesinin boşaltıldığını görünce her şeyi anladık."
