Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çorum Milletvekili Mehmet Tahtasız, AKP Çorum Milletvekili Yusuf Ahlatcı’nın kendisine yönelik sözlerine cevap verdi. 

"Bir ve Birlikte Türkiye" Programında Çorum Rüzgarı Esti "Bir ve Birlikte Türkiye" Programında Çorum Rüzgarı Esti

Partisinin Merkez İlçe Kongresi’nde yaptığı konuşmanın genel seçimlerin hemen öncesinde AKP Çorum İl Başkanı Murat Günay ve AKP’li Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın’ın sarfettikleri çirkin sözlere yanıt niteliğinde olduğunu hatırlatan Tahtasız,“Yüz yıllık çınar Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçmişinde Atatürk ve silah arkadaşları var. Bizim geçmişimizde Kuva-yı Milliye var. Vatan sevdası, bayrak aşkı var. Bugün kendilerinin de nimetlerinden faydalandığı Cumhuriyet var. Demokrasi var. AKP’nin 21 yıllık geçmişinde ve bugününde ise Türkiye’yi parsel parsel, fabrika fabrika satan kadrolar var. Onların geçmişinde Habur’da teröristleri davul zurnayla karşılamaları var. Oslo’da yaptıkları terör pazarlıkları var. Sırf İstanbul’u alabilmek için devletin televizyonu TRT’ye çıkardıkları Osman Öcalan var. Meydanlarda terörist başı Öcalan’ın yazdığı mektubu okutmaları var. Onların geçmişinde ne istedilerse verdikleri FETÖ var FETÖ” dedi.

SÖYLEDİKLERİMİN ARKASINDAYIM

Cumhuriyet Halk Partisi’ni terörle bağdaştırmanın ve bu partinin üyelerinin vatan sevgisini sorgulamanın kimsenin haddine olmadığını ifade eden Tahtasız, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“AKP gibi dayatmanın olmadığı ve tam bir demokrasi şöleni havasında geçen Merkez İlçe Başkanlığı kongremizde söylediğim sözlerin arkasındayım. Ne dedik orada; ’20 yıldır yük trenimiz yok. 20 yıldır kandırılıyoruz, hızlı trenimiz yok. Havaalanımız yok. Hep söz veriyorlar acemi birliğimiz yok. Polis Moral Eğitimimiz yok. Devlet hastanemiz 4-5 yıldır kapalı. İlçelerimizde uzman doktor sayısı az. Bu iktidar hep bizi PKK’lı olmakla suçladı. Ayasofya Camii’ni kapatmakla suçladı. Hakimimizi, savcımızı o teröristlerin ayağına gönderenler, Oslo görüşmelerini yapanlar, Kandil’e heyet gönderenler, o bebek katilinin mektubunu Diyarbakır meydanlarında okutanlar, Kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’ı TRT’ye çıkaranlar vatan haini olmuyor! Bizleri vatan hainliği ile suçluyorsunuz. Asıl vatan haini sizlersiniz. Bu memlekette yoksulluk sınırı altında yaşayan 25 milyon vatandaş varsa, çiftçimiz ektiği ürünün karşılığını alamıyorsa, emekli aldığı maaşla evini geçindiremiyorsa, çocuklarımız atanamıyorsa, gençlerimiz yurt bulamıyorsa, gençlerimiz iş bulamadığı için canına kıyıyorsa, kadın cinayetleri arttıysa, enflasyon yüzde 100’ün üzerine çıktıysa bunun tüm sorumlusu AKP iktidarıdır.’

Bu sözlerimin bugün de arkasındayım. AKP iktidarının bölücülükten beslendiği, toplumu şucu, bucu diye ayrıştırdığı, kendinden olmayan tüm muhalifleri ve vatandaşlarını ‘hain’ ilan ettiği, siyasi etik ve ahlaktan yoksun kadrolar tarafından yönetildiği, en tepeden en alta çirkin bir dilin hakim olduğu, devleti, milleti değil yalnızca kendi ceplerini düşündükleri hepimizin malumu. Seçim öncesinde Saraydan hazırlanan montaj kasetlerle utanmadan, sıkılmadan Millet İttifakı’nı destekleyen ülkemizin yarısını ‘hain ve düşman’ ilan ettiler. Oy uğruna vatandaşlarımızın milli ve dini duygularını sömürdüler. Halen de toplumu ayrıştırmaya, bölmeye, duygularını sömürmeye devam etmektedirler. Bir çiftçi çocuğu olarak biz sapı da biliriz samanı da biliriz. Ancak kimin ne olduğunu da çok iyi biliriz. Toplum da bilir. Bizim bu laflara karnımız tok. Lafla peynir gemisi yürütmeye çalışmasınlar. Çıksınlar ülkeyi nasıl bir ekonomik darboğaza soktuklarını açıklasınlar. Çıksınlar üç-beş maaş alan bürokratlarını, ballı ihaleler alan bakanlarını açıklasınlar. Çıksınlar Belediyeleri dolandırdıkları için görevden alınanları, Oğuzlar İlçesi’nde konteyner çalan belediye meclis üyelerini, dolandırıcılıktan dolayı ceza alan belediye başkanlarını açıklasınlar. Çıksınlar istifa eden Belediye Meclis üyelerinin söylediği halen AKP içerisinde etkin görevde bulunan FETÖ imamlarının avukatının kim olduğunu açıklasınlar. Halkın karşısına çıksınlar, halkın arasına karışsınlar da ülkeyi neden bu hale getirdiklerini, kendileri zenginleşirken katmerli vergilerle halkımızı nasıl yoksullaştırdıklarını, mazotun neden 40 lirayı aştığını, çiftçinin neden üretime küstüğünü, açlık sınırı altında maaş alan emeklilerimizin neden halen çalışmak zorunda kaldığını, kiraların, ev, araba fiyatlarının, gıda fiyatlarının neden aşırı yükseldiğini halkımızın neden günden güne fakirleştiğini açıklasınlar.”

ÇORUM’UN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ İÇİN SİYASET YAPALIM

Meclis’te yemin ettikten sonra ilk ziyaretlerini AKP Çorum Milletvekilleri ve MHP Çorum Milletvekiline gerçekleştirdiğini anımsatan Tahtasız, “Hemşehrimiz Mehmet Aşıla ile birlikte Çorum’un beş milletvekili var. Seçildikten sonra Meclis’te hepsini ziyaret ettim. Çorum için birlikte çalışalım, çözüm bekleyen sorunlar için birlikte çaba sarfedelim edelim, dedim. Çorum’un sorunlarının siyaset üstü olduğunu söyledim. Birlik, beraberlik mesajları verdim. O gün ne dediysem bugün de aynı noktadayım. Lafla siyaset üretmeyelim, çözüm odaklı siyaset yapalım. İktidar vekili olarak ettikleri yemine sadık kalsınlar, Çorum’un hak ettiği hizmet ve yatırımları alması için çabalasınlar. Onların beceriksizliği yüzünden Çorum son 20 yılda suç oranlarında ilk üçe çıktı. Eğitimde sondan sekizinci. Medarı iftiharımız olması gereken Hitit Üniversitesi ise 183 üniversite arasında önceki yıllara göre 22 sıra birden gerileyerek 76’ncı sıraya düştü. Bizi ancak Çorum’un çözüm bekleyen sorunları çözdükleri vakit sustururlar. Konuşmaya, gerçekleri anlatmaya, yarım kalan projeleri kamuoyuna aktarmaya, verdikleri sözleri hatırlatmaya, esnafın, sanayicinin, çiftçinin derdiyle dertlenmeye, sadece açılış ve etkinliklerde değil, ilçe ilçe köy köy halkımızın içerisinde olmaya kısacası rahatsızlık vermeye ve beceriksizliklerini yüzlerine vurmaya devam edeceğiz. Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı da özür dilemeyeceğiz” diye konuştu.

Editör: Ahmet Temelci