Rumi Bekiroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, iktidarın yolsuzluk iddiaları karşısında sessiz kalırken, seçilmiş bir belediye başkanına yönelik hamlesiyle aslında milyonlarca seçmeni cezalandırdığını dile getirdi.
Bekiroğlu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“MİLLİ İRADE, İKTİDARIN İŞİNE GELDİĞİNDE SAVUNDUĞU BİR KAVRAM OLMAMALIDIR”
"28 Şubat post-modern darbesinde, 367 e-muhtırasında, 17-25 Aralık’ta ve 15 Temmuz’da hep birlikte gür bir sesle savunduğumuz, hatta platformlara adını verdiğimiz 'milli irade' kavramının bugün böylesine örselenmesi, iktidardaki güç yozlaşmasının en çarpıcı yansımasıdır. O kara günlerde seçmenin iradesini nasıl kararlılıkla savunduysak, bugün de aynı ilkesel duruşla milli iradeyi yok sayan her türlü uygulamaya karşı çıkıyoruz.”
"ANTİ-DEMOKRATİK UYGULAMALAR, YOLSUZLUK DÜZENLERİNİ KAYBETME KORKUSUDUR"
Bekiroğlu, iktidarın kendi kurucu ilkelerini dahi çiğneyerek Türkiye'nin uluslararası itibarına zarar verdiğini belirtti. Ekonomik anlamda da büyük kayıplara neden olunduğunu savunan Bekiroğlu, “TCMB rezervlerini tüketmeye kadar giden ve bedelini milletin yoksullaşarak ödediği bu süreçler, iktidarın kirlenmiş düzenini kaybetme korkusundan başka bir şey değildir” dedi.
“KAYYUM ATAMASI GİBİ VAHİM ADIMLARDAN KAÇINILMALI”
İBB’ye kayyum atanması gibi vahim bir adımın atılmaması gerektiğine dikkat çeken Rumi Bekiroğlu, siyasi rekabetin doğal demokratik zemininde sürdürülmesi gerektiğini söyledi.
Açıklamasının sonunda ise şu vurguyu yaptı:
"Otoriter rejim yapılanmasına karşı güçler ayrılığı ilkesini kararlılıkla savunmaya, siyasi yozlaşma ve kirlenmeye karşı siyasi ahlak mücadelemizi tavizsiz şekilde sürdürmeye devam edeceğiz."
