Diyetisyen, Mine Coşgun, obezitenin vücut ağırlığının fazlasını özellikle yağ dokusunun fazla olmasıyla tanımladığını açıkladı.
Obezitenin özellikle bel çevresinin kalınlaşmasıyla karakterize olduğunu kaydeden Coşgun, diyabetik sendrom, kalp ve damar rahatsızlıkları, kolesterol, metabolik sendrom gibi bazı hastalıkların tetikleyicisi olduğunu belirtti.
Son dönemlerde genç gruplarla çalıştıklarını vurgulayan Coşgun, işlenmiş gıda tüketimi ve GDO’lu ürünlerin mutfaklarda yer alması sebebiyle obezite oranının giderek arttığını ifade etti.
Obeziteden kaçınmak için okul çağı dönemlerinde küçük yaşta beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Coşgun, obeziteye çözüm olarak aralıklı orucu tavsiye ettiğini söyledi.
Obezitede diyetin her zaman tek başına yeterli olmadığının altını çizen Coşgun, günlük atılan adım sayınının 10 bin ila 15 bin arasında olması gerektiğini dile getirdi.
Obeziteyi etkileyen 5 hormona dikkat çeken Coşgun, öğünler arasında 4 saat geçmesi gerektiğini, leptin hormonunun düzenli çalışması için de kaliteli bir uykunun şart olduğuna değindi. Eğer uyku düzeni bozukluğu varsa melisa, papatya ve ıhlamur gibi bitki çaylarının kullanılması gerektiğini söyleyen Coşkun, yastık altına konan lavanta ya da buruna sürülecek lavanta yağının etkili olacağını ifade etti.