Tüm dünyayı etkisi altına alan Virüs(KOVİD-19) salgını ve tehdidi hayatımızın normal akışını fazlasıyla etkilemiş bulunmaktadır. Bu salgının tüm dünyayı sosyal, piskolojik ve ekonomik olarak etki altına aldığı bir gerçektir. Ne kadar süreceği ve etkilerinin boyutları kestirilemeyen bu küresel krizin, dünyayı yeniden şekillendirecek sonuçlara gebe olduğu öngörülmektedir. Dünya devletleri, küresel ve bölgesel ittifaklar, küresel güç unsurlar yeni ve daha önce yaşanmamış bir krizin sınavını vermektedir. İnsanlık alemini tehdit eden bu belanın bir an önce sonlanması en büyük temennimizdir. Virüs salgınının başladığı günden bugüne kadar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti imkanları ölçüsünde çok ciddi tedbirleri hayata geçirmiştir. Sosyal hayatı kısıtlayan tedbirlerin hiç şüphesiz ki ekonomik ve sosyo-psikolojik sonuçları olacaktır. Bu durumun en az hasarla atlatılması devletin sorumluluğu olduğu kadar vatandaşlarımızın kurallara ve tedbirlere uymasına bağlıdır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak virüsün Çin Halk Cumhuriyetinde ortaya çıktığı günden itibaren hükümetin aldığı bütün tedbirleri yerinde buluyoruz. Devletimizin yaptığı bütün mücadelelerde olduğu gibi bu küresel salgına karşı olan mücadelesinde de zafiyet göstermesini bekleyen, kaos ve kriz çığırtkanlığı yapan, milletimizi panik ve endişeye düşürmek isteyen hain odaklar boş durmamaktadır. Özellikle bu süreçte Devletimiz tarafından, Milletini korumaya yönelik olarak, önlem amaçlı bir çok işletmenin kapatılması ya da çalışma şart ve saatlerinin kısıtlanması ile işverenler ve işsiz kalan halk ekonomik anlamda zor bir sürece girmiştir. Devletimiz bir taraftan bu zorlu sürecin fırsatçıları ile mücadele ederken bir taraftan da ekonomiyi ve halkı rahatlatmaya yönelik çalışmalar içerisinde işleyişini sürdürmektedir. Açıklanan ekonomi paketleri Devletimizin imkanları dahilinde değerlendirilmelidir. Sağlık alanında ki sayısal veriler nüfusa oranla kişi başına düşen yatak ve yoğun bakım ünitesi sayısı, yetişmiş sağlık personeli sayısı ile dünyanın en iyisi olan Ülkemiz, Devleti ve Milleti ile el ele vererek bu tehdidi en az hasarla atlatacaktır. Bizler bu mücadeleyi yaparken kriz çığırtkanlığı yapanları, fırsatçılık yapanları, fitne ateşine odun taşıyanları görmekteyiz ve niyetlerinin ne olduğunu gayet net olarak bilmekteyiz. Devletimiz, Milli Eğitim Bakanlığı ile, dünyanın en gelişmiş eğitim bilişim ağını kısa sürede hayata geçirerek 17 milyon öğrencisine uzaktan eğitim imkanını sunmuştur. AB ülkeleri vatandaşlarını ölüme terk ederken Sağlık Bakanlığımız risk grubundaki ve tehdit altındaki bütün insanımızı takip ve kontrol altına almıştır. Dış İşleri Bakanlığı dünyanın dört bir yanında yaşayan ve yurda dönmek isteyen vatandaşlarımızı güven içerisinde Ülkemize getirmiştir. Ekonomi yönetimi esnafımızı emeklimizi rahatlatacak tedbirleri imkanlar dahilinde almaya gayret etmektedir. Emniyet güçlerimiz yalnız yaşayan vatandaşlarımızın her türlü ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Her alanda olduğu gibi ekonomik anlamda da yalnızlaştırılmaya çalışılan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni Milleti yalnız bırakmamalıdır. Bu süreçte sabırla bir ve beraber olmak Türk Milletine yakışan en uygun tavır olacaktır. Ülkemizin hali hazırda vermiş olduğu mücadeleler unutulmamalıdır. Mücadeleler bir birinden bağımsız olarak düşünülmemelidir. Terörün kökünü kazımaya yönelik sınırlarımız ve sınır ötemizde verilen mücadeleler, Vatan uğruna can veren kahramanlarımız unutulmamalıdır. Kriz çığırtkanları şunu iyi anlamalıdır; Türk Milletinin birlik beraberlik ruhu kriz zamanlarında ortaya çıkar. Ne kadar çabalarsa çabalasınlar, bu krizden fitne odaklarına fırsat doğmayacaktır. Bir taraftan Virüsün yayılmasıyla artan vaka sayısını göstererek " Neden sokağa çıkma yasağı uygulanmıyor " diyen zihniyetin bir taraftan da "iş yerleri kapatıldı millet işsiz kaldı" söylemi halkı galeyana getirme çabalarının en bariz örneğidir. Toplumsal bilinç oluşturmaya yönelik "Evdekal" çağrısına ilk önce toplumda temsil noktasında yer alan kişilerin uyması önemlidir. Bu çağrıyı dikkate almamak eleştirmek, sulandırmak en basit ifade ile ahlaksızlıktır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak halkımızı, özellikle sosyal medyada oturduğu yerden ahkam kesen, hiç bir sosyal sorumluluğu üstlenmemiş, toplum için hiç bir şey üretmemiş, bütün marifetleri laf ile peynir gemisi yürütmekten ibaret olan bu aymaz tiplere karşı uyanık olmaya ve suyu bulandırma çabalarına prim vermeyeye davet ediyoruz. Tüm halkımızı da Devletimiz tarafından alınan tedbirlere tavizsiz şekilde uymaya davet ediyoruz dedi.