Ziyaretinde 11 Nisan’da yaşanan ve Türkiye genelinde büyük tarımsal kayıplara yol açan zirai don felaketine dair çarpıcı açıklamalarda bulunan Ulusoy, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tutumunu sert bir dille eleştirdi.

Ulusoy, don olayının yalnızca çiftçiyi değil, üretim zincirinin tamamını etkilediğini vurgulayarak, "Don sadece çiftçiyi vurmadı, sadece çiftçiyi vurmayacak. Bahçelerimiz, tarlalarımız, meyvelerimiz büyük zarar gördü. Bunun bir sonraki safhası tüketiciye de yansıyacak" dedi.

Ulusoy açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“İhraç ürünlerimiz büyük zarar gördü. Başta Karadeniz'de fındık bölgemizde fındık çok büyük zarar gördü. Ege'de kuru üzüm ihraç ürünümüzdür. O zarar gördü. Malatya'da kuru kayısı önemli bir ihraç ürünümüzdür o da zarar gördü. Narenciye bölgesi dediğimiz bölge zarar gördü. İç Anadolu işte başta Çorum olmak üzere efendime söyleyeyim Konya’sı, Yozgat’ı, Sivas'ı her yerde sadece bahçelerimiz değil meyvelerimiz değil aynı zamanda tarla tarımı da büyük zarar gördü. Kimi yerde arpayı vurdu kimi yerde buğdayı kimi yerde şeker pancarını kimi yerde ayçiçeğini.”

1-1238

"TARSİM POLİÇELERİ DEVLET TARAFINDAN DENETLENMELİ"

Bunlarda sayın tarım bakanı önemli bir hasar yok diyor ama ilçe ve il tarım müdürlüklerinden öğrendiğimiz kadarıyla daha hasar tespitlerinin %15’ini bile doğru düzgün yapmamışlar. Hangi veriye göre bir zarar yok diyor onu hiç bilmiyoruz. Pek çok bölgede aynı şey yaşanıyor.

TARSİM ile ilgili genel sorunlar ayrı ama şeker pancarı ile ilgili bir sorun var. Sigorta kapsamının başlangıcı hemen hemen her yerde 1 Mayıs. Don 1 mayıstan önce oldu. Evet yani TARSİM yaptırmış poliçe sahibi insanlar da sorun yaşıyorlar. TARSİM sisteminde özellikle endişemiz şu bankalar. İnsanlara poliçe yaptırırken hangi konuyu kredilendirmişse genellikle onu imzalatıyorlar ve çiftçinin de eğer haberi yoksa bundan nasıl bir poliçe imzaladığını bilmiyor.

İşte bu noktada devletin aktif olması lazım. TARSİM poliçeleri bir nevi noter gibi arada denetlemesi lazım. Böyle bir yöntem geliştirmek lazım. TARSİM’e sahip olmayan sigortası olmayan çiftçi içinde bir afet kapsamına alınması lazım. Türkiye'nin baştan sona.

"İYİ PARTİ HAZIRLIĞINI YAPTI"

İYİ Parti bununla ilgili hazırlığını yaptı. İlk önce belirlenen ürünler belirlenen bölgelerde afet kapsamına alınmasının bilimsel metotlarını çizdi. Biz diyoruz ki bir bölgede ürünün %30’unu afet vurmuşsa orayı afet bölgesi ilan etti.

Bir bölgede 50 çiftçi zarar görmüşse orayı afet bölgesi ilan et, bir bölgede 5 bin dekar alan zarar görmüşse orayı afet bölgesi ilan et. Bunlar bilimsel metotlar bunları niye anlatıyoruz çünkü daha önceki uygulamalardan görüyoruz ki Tarım Bakanlığı bazen siyasi kararlarla afet bölgesi ilan ediyor.

2-536

“APO'YA UMUT HAKKI VEREN DEVLET, ŞU ANDA ÇİFTÇİNİN YAŞAM HAKKINI SAVUNSUN, BİZ ÖLÜYORUZ”

Yani afet görmüş bir bölgeyi afet kapsamına almazken çok da zarar görmemiş bir bölgeyi bir bakanın baskısıyla bir siyasinin baskısıyla afet bölgesi ilan ediyor. Bunlarda doğru şeyler değil bunu büyük bir afet kabul edeceğiz. Çiftçi şimdi yalnız kendini yalnız hissediyor daha önce bir programda söylemiştim. Bir çiftçimizin söylediğini burada tekrar hatırlatıyorum. Dedi ki bizi arayan bir çiftçimiz “Apo'ya umut hakkı veren devlet, şu anda çiftçinin yaşam hakkını savunsun biz ölüyoruz” dedi.

Çiftçiyi öldürürsek tüm Türkiye bundan zarar görür. Aç kalırız hep beraber afet kabul edip çiftçimizin yanında yer almalıyız. İYİ Parti olarak şimdiye kadar olduk. Bundan sonra da olacağız.

"NE İCABI VAR ŞU AN ELEKTRİK ZAMMININ"

Şu anda herkes üretimde değil mi? Çiftçi kimisi sulamadı, kimisi gübresini atıyor. Yeni elektrik zammı geldi. %12 buçuk ortalamada %12.4 ne icabı var, şu an elektrik zammının. Evlere de %25 geldi. Şimdi gene aynı hükümetin verdiği veriden bahsedelim. Nisan başında dünyada dolar 75 brent petrol 75 dolardı. Bizim hükümetimizde ortalama petrolün 83 dolar olacağına hesap etmişti.

Buna göre de hazırlık yapıyordu. Şimdi hemen açık kaynaktan bakın brent petrole 65 dolar. Dünyada petrol ucuzluyor. Biz de bir indirim yok tam tersine fosil yakıtlarla beraber elektrik iner çıkar. Bunlar birbiriyle beraber hareket ederler. Fosil yakıtlar düşerken petrol düşerken biz elektrik zammı koyuyoruz. Biri bunu izah etmesi lazım. Hangi gerekçeyle şu anda tarımsal elektriğe %12 buçuk zam yaptınız? Ev elektriğine %25 zam yaptınız gübre, gübre fiyatları hiç düşüyor mu?

"HÜKÜMETİN SONU YAKLAŞIYOR DİYEBİLİRİZ"

Mazot bu kadar, dünyada mazot inmişken petrol fiyatları inmişken mazot bizde düşüyor mu. Ya sen çiftçiye mazotu ÖTV KDV bir de ÖTV’nin KDV’siyle 3 vergiyle sat elektriği fahiş fiyattan ver, gübreyi yüksek maliyetlerle çiftçiye ver sonra de ki sen dünyayla yarışamıyorsun.  Bu doğru bir şey değil bu kendi yöneticimizden zulüm demektir. O bakımdan Türk çiftçisi de kendi meselesini anlamalı. Artık bu hükümete bir tepki göstermeli. Biz bunu Konya'da gördük. Tarım fuarında çiftçi ayaklanmıştı. Genel başkanımız da özellikle genel başkanımızın yanına gelip derdiğini anlatan pek çok çiftçiyle bir araya geldik. Hükümetin sonu yaklaşıyor diyebiliriz. Çiftçi de bunun farkında emekli de bunun farkında. Biz Türk milleti olarak tüm sosyal zeminlerimizle bu ceberrut yapıdan kurtaracağız. İnşallah.

Çorum CHP’den Yozgat Mitingine Dev Katılım Çorum CHP’den Yozgat Mitingine Dev Katılım

Maalesef bunda bu hükümetin getirdiği büyükşehir yasası. Başta en büyük sorun köylerimizi mahalle yaptık ama bir şehirdeki imkanları köye taşıyamadık. Köyden öğretmeni çektik, köyden sağlık ocağını çektik, insanlar devletin ana hizmetleri olan eğitimden ve sağlıktan faydalanamayınca köyleri boşaltmaya başladılar. Çoğu ilçelerden adliyeleri çektik. Bu maalesef bu. Bu noktada devletin yapması gereken hiçbir şeyi köyde yapmıyoruz. Sonra köylü çiftçiyle devam etsin diyoruz. Olmaz eşhanın tabiatına aykırı biliyorsunuz.

"İKLİM KANUNU İYİ PARTİ’NİN BASKISIYLA ÇEKİLDİ"

Biliyorsunuz iklim kanunu meclise getirilmişti. Hükümet tarafından toplumumuzda buna tepki duyuyordu. İYİ Parti bu çalışmalar esnasında hazırlanmış olduğu meclis araştırma önergesine hükümet destek vermek istedi. İYİ Parti de o zaman siz de jest olarak iklim kanunu çekin dedi. İklim Kanunu da İYİ Parti’nin baskısıyla, hükümet tarafından meclisten çekildi. Burada bunu da izah etmiş olalım.   

Muhabir: Haber Merkezi