Ümit Özdağ'ın gözaltına alınması ve Halk TV’de çalışan gazetecilerin tutuklanmasına tepki gösteren Şahin, yaşananları "gözdağı" olarak nitelendirdi.
Şahin, ülkede adaletin herkes için eşit olması gerektiğini vurgulayarak, "Herkes kendi mahallesine adalet istiyor. Eğer kendi mahallenizden çıkıp karşı tarafı göremediğiniz sürece bu zorba düzen devam eder. Biz adaleti, özgürlüğü, kalkınmayı ve refahı 85 milyonun tamamına istemeliyiz. Aksi halde ne adalet gelir ne de huzur” dedi.
"GAZETECİLERİN TUTUKLANMASI ZULÜMDÜR"
Son dönemde artan tutuklamaların pervasız hale geldiğini belirten Şahin, “Nöbetleşe zorbalık dönemi sona ermeli. Gücü eline geçirenin muhalefeti ezdiği düzen son bulmalı. Yaşananlar hukuksuzluktur. Bir hukukçu olarak söylüyorum; suç işleyen herkes bağımsız yargı önünde hesap vermelidir. Ancak, adliyeye ifade vermeye çağrılabilecek isimler gözaltına alınıp basın özgürlüğü kısıtlanıyorsa, burada demokrasiden bahsedilemez. Bu, açık bir zulümdür” ifadelerini kullandı.
"ÜMİT ÖZDAĞ’A YAPILAN MUHALEFETE GÖZ DAĞIDIR"
Ümit Özdağ'ın gözaltına alınmasını da değerlendiren Şahin, “Kendisinin görüşlerine katılmam ancak ona yapılan işlem muhalefete bir gözdağıdır. Kayseri'deki olay 3 ay önce yaşandı. Eğer suç işlendiğine dair ciddi bir iddia varsa, o dönem soruşturma açılırdı. Ancak şimdi, Cumhurbaşkanı’na hakaret ve halkı kin ile düşmanlığa tahrik suçlarından tutuklanması, tamamen sindirme politikasıdır” dedi.
"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE BASKI KABUL EDİLEMEZ"
Halk TV’den Suat Toktaş’ın tutuklanmasına da tepki gösteren Şahin, “Suat Bey, meslek etiğine bağlı bir gazetecidir. Onun ifadeye çağrılmadan gözaltına alınması, ardından tutuklanması açıkça basına gözdağıdır. Medyayı, akademiyi ve sivil toplumu korkutarak demokrasi inşa edemezsiniz. Cumhuriyetin varlığı tek başına yetmez; esas olan muhalefetin ve demokrasinin varlığıdır. Türkiye’yi özel kılan da budur” diye konuştu.
Şahin, demokrasiye sahip çıkmanın herkesin görevi olduğunu vurgulayarak, baskı politikalarının karşısında duracaklarını belirtti.