Bir dizi programa katılmak üzere Çorum’a gelen Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, Parti İl Binasında düzenlenen basın toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan Çorum’da Anadolu Buluşmaları Programında konuştu.
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE İÇİN TERÖR ÖRGÜTÜNE TAVİZ VERİLMESİN”
Çorum’da bir otelde düzenlenen Anadolu Buluşmaları Programında açıklamalarda bulunan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, “Tabi Türkiye’de Terörsüz Türkiye sloganı ile bir süreç başlatıldı. Biz tabi ki Yeniden Refah Partisi olarak, Terörsüz Türkiye’ye karşı çıkmamız söz konusu olamaz. Bir kişinin dahi burnunun kanamasına rıza göstermemiz söz konusu olamaz. Ancak bununla birlikte Terörsüz Türkiye’ye gidileceği yolda 50 bin kişinin katili olan teröristlere ve terör örgütüne birtakım tavizler verilmesine ve pazarlık konusu yapılmasına da karşı olduğumuzu daha önce ifade ettik. Yetkililerde bu konuda birtakım açıklamalar yaptılar. Böyle birtakım tavizlerin söz konusu olmayacağını söylediler. Ancak terör örgütüyle içli dışlı bazı çevreler, son dönemde birtakım açıklamalar yapıyorlar. Abdullah Öcalan ile ilgili umut hakkından söz ediliyor. Abdullah Öcalan’ın tecridi kaldırılsın, serbest kalsın PKK’nın silah bırakacağını, kendini feshettiğini ilan edeceği kongreye Abdullah Öcalan’ın katılmasının izin verilmesi gibi birtakım açıklamalar yapıyorlar. Tabi böyle bir şeye Yeniden Refah Partisi olarak sonuna kadar karşı olduğumuzu ifade ediyoruz. Hayır bu gibi tavizler asla verilmemelidir. Abdullah Öcalan ile ilgili karar merci devlet yetkilileri de değil, Adalet Bakanlığı da değil, mecliste değil, şehit aileleridir. Şehit ailelerinin rızası olmadan böyle bir şeyin yapılması asla mümkün değildir. Bu hem hakkaniyet ve adalet açısından böyledir hem inancımız açısından böyledir. Terörsüz Türkiye hedefine ulaşmayı elbette ki istiyoruz. Ancak bununla birlikte terör örgütüne taviz anlamına gelebilecek adımların atılmasını da istemiyoruz.” Dedi.
DEPREMLE İLGİLİ SİYASİ ÇEKİŞMEYE GİRMEDEN TEDBİR ALINMALI
İstanbul’da yaşanan depremlere ilişkin soruları da yanıtlayan Erbakan, “Tabi burada kadere iman ediyoruz. Elbette ki Cenab-ı Allah’ın dediği olur. Ancak burada Cenab-ı Allah bizlere bir akıl vermiş ve o aklınızla da tedbir alın diye emretmiş. Tedbire tevessül farzdır. Gerekli tedbirler alınmadan, depreme hazırlı olmadan başımıza gelenlerden biz sorumlu oluruz. Bu tedbirlerin mutlaka alınması lazım. Özellikle İstanbul’un ve Marmara bölgesinin bu kentsel dönüşümünün depreme dayanıklı hale getirilmesinin bir an evvel tamamlanması gerekir. Bununla beraber deprem vergilerinin yerli yerinde kullanılması, son derece önemlidir. Daha önce bu toplanan deprem vergilerinin biliyorsunuz, yerinde kullanılmadığına ilişkin haberler ortaya çıktı. İstanbul başta olmak üzere deprem riskinin olduğu şehirlerimizde bu hazırlıkların mutlaka yapılması gerekir. Japonya örneği gözümüzün önünde evet kadere iman ediyoruz ama tedbir alındığı zaman bu felaketlerden çok az bir hasarla çok daha az can kaybıyla çok daha az kayıpla kurtulabilmek mümkün bu nedenle hem iktidarın hem yerel yönetimlerin mutlaka ilgili bakanlığın ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hiçbir siyasi çatışmaya girmeden çekişmeye girmeden el birliğiyle bu tedbirleri bir an evvel hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Bu son yaşanan İstanbul depreminden dolayı da tüm İstanbul halkına bütün milletimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.” şeklinde ifadelerde bulundu.
AK PARTİYE AYRI, CHP’YE AYRI, DEM PARTİYE AYRI HUKUK İŞLETMEK HUKUK DEVLETİNE YAKIŞMAZ
Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğu ile ilgili Yeniden Refah Partisi’nin görüşünün ne olduğu yönündeki soruyu yanıtlayan Erbakan, “Tabi böyle bir durumda yargılamanın mutlaka adil bir şekilde yapılması ve siyasi birtakım hesaplarla yürütülmemesi gerektiğini ifade ediyoruz, temenni ediyoruz. Ancak Türkiye’de milletimizin de bizlerin de bu konuda şüpheleri var. Adaletin maalesef tam manasıyla tecelli ettiğine dair inanç toplam genelinde de zayıflamış durumdadır. Ama inşallah temennimiz adil bir yargılamanın olması adil bir soruşturmanın yürütülmesidir. Diğer önemli bir husus burada sadece Sayın İmamoğlu ve CHP’li belediyeler değil, Belediyesi olan bütün partilerin belediyesine aynı yaklaşımla eşit bir muamelenin yapılması başta iktidar partisi AK Partili belediyeler ile ilgili de bu gibi iddialar olduğu zaman gerekli işlemlerin yapılmasıdır. Adaletin gereği budur. Yani burada 2019 itibariyle muhalefet partilerinin eline geçen belediyelerde başta Ankara ve İstanbul Belediyeleri olmak üzere yüzlerce dosya ortaya çıkartıldı. Basında bunlar tartışıldı, yansıdı, savcılıklara suç duyurularında bulunuldu. Sayın İmamoğlu ve Sayın Mansur Yavaş televizyonlara çıkıp bu dosyaları gösterdi. Usulsüz harcamalar, israflar, yolsuzluklar, haksız kazançlar ve bütün bunlarla ilgili hiçbir adım atılmıyor. Ama gidip CHP’li belediyelere veya sayın İmamoğlu’nun üzerine gidiliyor. Bu da tabi Adaletli bir yaklaşım değildir. Biz burada kimin tarafındayız. Hiç kimsenin tarafında değiliz. Adaletin tarafındayız. Eğer bir yolsuzluk oluyorsa, bir usulsüzlük oluyorsa CHP’li de olsa, AK Partili de olsa DEM Partili de olsa, Yeniden Refah Partili de olsa, aynı muamelenin yapılması, hukukun işletilmesi, adil bir yaklaşımla bu konuya yaklaşılması gerekir. Ama siz Ak Parti olunca dosyaları rafa kaldırırsanız, AK Partiliye başka, CHP’liye başka Dem Partiliye başka hukuk uygularsanız, bu tabi ki bir hukuk devletine yakışır bir durum olmaz. Bu şekilde görüşlerimizi özetleyebiliriz” şeklinde konuştu.
KAYYUM ATANMASI YERİNE BELEDİYE MECLİSİNDEN BAŞKAN VEKİLİ SEÇİLMESİNDEN YANAYIZ
Kayyuma neden karşı çıkıyorsunuz yönündeki sorulan soruya cevap veren Erbakan, “Tabi biz kayyum atanması yerine, seçilmiş olan belediye meclis üyelerinin bir başkanvekili seçmesi kendi içinden çok daha demokratik çok daha uygun bir yoldur diye ifade ettik. Bir atanmış memurun seçilmiş bir kimsenin yerine getirilmesi, demokratik bir yöntem, demokratik bir usul değildir. Bunun yerine tabi ki bir suç varsa, görevden alınması gerekiyorsa o zaman yetkililer, ilgililer bunun gereğini yaparlar ve belediye başkanı da görevden alınabilir. Ama o alındığı zaman onun yerine bir kimsenin atamayla gelmesi yerine seçilmiş olan belediye meclis üyelerinden, halkın iradesiyle meydana gelmiş belediye meclisinden bir belediye başkan vekilinin seçilmesi onun yerine çok daha demokratik ve çok daha hakkaniyetli bir durumdur diye ifade ettik. Kayyumla ilgili duruşumuz bu şekildeydi“ dedi.
Düzenlenen basın açıklamasının ardından Genel Başkan Dr. Fatih Erbakan esnaf ziyaretleri gerçekleştirerek caddelerde vatandaşlarla görüştü.
Esnaf ziyaretleri kapsamında bazı esnaflar partiye üye oldu. Üye formları Genel Başkan Fatih Erbakan tarafından imzalandı.
