Sağlık

Çorum Özel Hastanesi Bilgilendiriyor, Tiroid Nodüllerine Dikkat Edelim

Çorum Özel Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanları Opr. Dr. Musa Türkmen ve Opr. Dr. Tahir Mantı Tiroid Nodülleri hakkında bilgi verdi.

Abone Ol

Tiroid nodülleri, Tiroid bezinde oluşan ve bezin normal dokusuna benzemeyen, farklı büyüklükte, yuvarlak veya oval kitlelerdir. Tiroid nodüllerine iyot eksikliği bölgelerde, kadınlarda, yaşlılarda, radyasyona maruz kalanlarda daha sık rastlandığı bilinmektedir.

Nodüller bir veya birden çok olabilir. Büyüklükleri de farklıdır. Tiroid nodüllerinin çoğu iyi huyludur. Neredeyse yüzde 90’ından fazlası kanser hücresi içermez. Tiroid nodülünün ne şekilde tedavi edileceği konusunda kararı hastayı izleyen doktora bırakmak gerekmektedir. Genel Cerrahi uzmanları, nodüllere tedavi yaklaşımını planlarken birçok şeyi aynı anda düşünmektedir. Tedavinin nasıl ve ne zaman yapılacağı hastaya göre değişmektedir. Bazı Tiroid nodüllerinde süratle cerrahi girişim tavsiye edilirken bazılarını sadece izlemek yeterli olabilmektedir.

İster siz farkına varın, ya da arkadaşlarınız boynunuzdaki şişliği görerek sizi uyarsın, isterse herhangi bir muayene sırasında doktorunuz nodülü saptasın yapılacak ilk şey bunun kanser olup olmadığından emin olmaktır. Nodüllerin neden oluştuğu özellikle iyi huylu nodüllerin niçin meydana geldiği bilinmemektedir. İyot eksikliğinin nodül gelişimini tahrik ettiği düşünülmektedir. Kanser hücresi içersin veya içermesin nodüllerin de çok çalışanı, az çalışanı, normal çalışanı vardır. Doktorunuz nodülünüz ile ilgili araştırma yaparken onun hormon üretimi durumunu da araştıracaktır.  

Tiroid nodüllerinden bazıları bağımsızlığını ilan ederek; Tiroid bezinin ve vücudun Tiroid hormonu ihtiyacını dikkate almadan hormon üretir. Bu durumda toksik yani zehirli guatr ortaya çıkabilir. Bu şekilde aktif olarak hormon üreten nodüllere sıcak nodül adı verilir. Bağımsız (otonom) nodüllerin ne yapacakları, nasıl bir değişim izleyecekleri belli olmaz.

Bazı nodüller hormon üretmezler. Bunlar soğuk nodül olarak tanımlanırlar. Bu nodüllerin kanser hücresi bulundurmaları ihtimali daha fazladır. Özellikle tek ve soğuk bir nodül varsa bu ihtimal daha da artmaktadır.

Bazı nodüllerin içi sıvı ya da kanla doludur. Bunlar kistik nodül adını alır. Diğer nodüllere göre kötü huylu olma ihtimalleri daha az olan bu nodüller, nodül içinde kanama olursa şiddetli ağrıya neden olabilirler.

Tiroid nodüllerinin ciddi bir belirtisi olmamaktadır. Bazı nodüller boğazda kaşınma, yutma güçlüğü, nefes darlığı, ses kısıklığı veya ağrı yapabilse de genel olarak nodüller çoğu kez gözden kaçmaktadır. Çok büyük, çok sert, ağrılı ve hızla gelişen nodülleri ciddiye almakta yarar vardır. 

Birinci derece akrabalarında Tiroid kanserinin bulunması; çocukluk ya da ergenlik döneminde baş ve boyuna yönelik radyoterapi ( ışın/şua tedavisi ) uygulanması, Tiroid nodüllerinde kanser ihtimalini artırır. Erkeklerde, 20 yaş altı veya 60 yaşından sonra gelişen Tiroid nodüllerinin malign olma olasılığı yüksektir. Özellikle Tiroid hormon ilacı tedavisi altında iken varlığı bilinen bir nodülün hızlı büyümesi kanser yönünden şüpheyi artırmaktadır.

Tiroid Ultrasonografisi ( USG ): Tiroid nodülünün sert ve sıvı komponent içermesi, hipoekoik özellikte olması, kenar düzensizliği, kalın düzensiz yer yer kesintiye uğrayan sınır bulgusu, ince noktasal ve milimetrik boyutta kalsifikasyonlar ( kireçlenmeler ) ve renkli Doppler incelemede nodül içerisinde artmış kanlanmanın olması kanseri destekleyen ultrasonografik bulgulardır.

Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi (TİİAB ): TİİAB, ultrasonografide şüpheli görülen Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde, iyi ya da kötü huylu olup olmadığının ayırımında, cerrahi tedavi gerektiren hastaların seçiminde ilk sırada kullanılan çok değerli bir yöntemdir. Tiroid kanserlerin saptanmasında tanısal doğruluk oranı %95 olarak saptanmıştır. Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisinin Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde yaygın kullanımı ile ameliyat ile tedavi edilen hasta sayısı %35-75 oranında azalmıştır. Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi, poliklinik koşullarında uygulanabilen, basit, ucuz, gerektiğinde tekrarlanabilen, yan etkileri çok az olan bir tanı yöntemidir. Biyopsi, bu konuda eğitim almış deneyimli hekimler tarafından yapılmalıdır. Yetersiz materyal durumunda Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi tekrarlanmalıdır. Biyopsi tekrarı, ultrasonografi eşliğinde yapılırsa tanısal olmayan sonuç oranının %15'ten %3'e indiği gösterilmiştir. Dolayısı ile özellikle 1- 1,5 cm altındaki nodüllerde, Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi, ultrasonografi altında yapılmalıdır. Biyopsi sonucu ısrarla nondiagnostik ( tanısal olmayan ) olan nodüllerin %50'sinin malign olduğu saptanmıştır. Bu nedenle bu hastalar, cerrahi ile tedavi edilmelidir.

Tiroid Nodüllerin Cerrahi Tedavisi: Cerrahi tedavi gerektiren durumlar aşağıda sıralanmıştır; TİİAB sonucu kanser ya da kanser yönünden şüpheli olan nodüller, yutkunma güçlüğü, nefes darlığı, ses bozukluğu gibi bası semptomlarının varlığı, büyük hormon üreten nodüle bağlı hipertiroidi ( Tiroid hormon fazlalığı ) veya çoklu nodüle hipertiroidi eşlik ediyor ise, nodülün boyutunun 3 cm ve üzerinde olması, en az üç kez yetersiz/nondiagnostik Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi sonucu, takipte büyüyen nodüller, Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi sonucu iyi huylu da olsa kanser yönünden klinik şüphenin devam etmesi… Tiroid cerrahisi, bu konuda deneyimli cerrahlar tarafından yapılmalıdır.

Tiroid Nodüllerin Medikal Tedavisi: İyi huylu olduğu gösterilmiş Tiroid nodüllerinin ilaçla tedavisi için “Levotiroksin Sodyum – LT4” ile TSH baskılama tedavisi yıllardır kullanılmaktadır. L-T4 tedavisi verilsin veya verilmesin, iyi huylu Tiroid nodüllü hastalar düzenli fizik muayene, TSH düzeyi ve USG ile takip edilir. Nodüllerde büyüme olursa Tiroid İnce İğne Aspirasyon Biyopsisi tekrarı ve cerrahi tedavi gündeme gelebilir.