Çorum’da AK Parti İl Başkanlığının düzenlediği Genişletilmiş İl Danışma Meclisi’ne katılan AK Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, partililere hitap etti. Bölge gündemine yönelik önemli mesajlar veren Kurtulmuş, İsrail’in hiçbir zaman sınırlarının belli olmadığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler’de yaptığı bir konuşmayı hatırlatan Kurtulmuş, “Cumhurbaşkanımız BM’de bir konuşma yaptı. ‘İsrail’in sınırları tam olarak nedir?’ dedi. Bunu söylemek yürek ister. Bu aslında sizin oyununuzu biliyoruz demektir” ifadelerini kullandı. Türkiye’de artık vesayet rejimlerine geçit olmadığını önemle vurgulayan Kurtulmuş, “‘Bu memlekette milletten başka kimsenin beşeri planda sözü olmayacak” diye konuştu. Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Geçmişi bilmeyenin geleceğe doğru sağlam adımlarla ilerlemesi mümkün değildir. Geçmişimizi unutmayacağız. Oralarda oyalanmak adına değil milletin değerlerini daha güçlü bir şekilde taşımak için geçmişimizi bileceğiz. Türkiye'de tek partili döneminde yaşananları da bileceğiz. Türkiye'de aslında AK Parti dediğimiz tam da buradan baktığımızda sadece bir siyasi partinin adı değil. Türkiye'de yeniden oluşum, yeniden yükleşimin adıdır. Bu salonda bulunanlar sadece sıradan bir parti olarak AK Parti'yi kabul etmiyorlar. AK Parti, iddianın, iradenin ve ahlakın partisidir. Siyasetimizin özeti budur. İddiası olmayanın topluma önderlik etmesi mümkün değildir. Birincisi yeniden güçlü ve büyük Türkiye'yi kurmak azmi ve ideali iddiamızdır. Türkiye bu coğrafyada sıradan bir ülke olarak ayakta duramaz. Her açıdan güçlü olmak zorundadır. Biz de yeniden güçlü ve Türkiye etrafında bütün gücümüzle mücadele ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz. Türkiye güçlü ve büyük olmak mecburiyetinde. Bu coğrafyanın kilit taşı Türkiye'dir. 20. yüzyılın başında bu coğrafyadaki Osmanlının yüz ölçümü yaklaşık 3 milyon kilometrekare. SAdece 20 sene sonra 1920'e 3 milyon kilometrekareden 780 bin kilometrekareye indik. Önce balkan coğrafyasında 20 yılda insanları düşman ederek birbirinden ayırdılar. Arabistan'da arap yarım adasında mikro milliyetçileri artırarak Asya'dan Arap topraklarını ayrıştırdılar. Güney Kafkasya’yı parçaladılar. Milliyetçilik yüzünden koskoca coğrafya birbirine girdi. İçimizde de bazı beyinsizler aşırı ırkçı tutumlarda oldu. 20 yılda koskoca coğrafya eridi gitti. Vekalet savaşlarında terör örgütlerini maşa olarak kullanıyorlarsa o zaman da kullandılar. Şuanda Filistin topraklarında Yahudilerin yerleşmesini sağlayan 3 tane terör örgütüdür. 3 terör örgütü orada Yahudileri yerleştirmiş ve batılı emperyalistlerin baskısıyla İsrail devletinin kurulmasını sağlamıştır. Bu coğrafyayı tarumar ettiler. DAEŞ'i kim kurdu, FETÖ'yü kim kurdu, eline silahları verdi, milletin temiz paralarıyla aldıkları silahları onların eline almasına kimler izin verdi. Oyun değişmiyor, adı değişiyor ama yöntem değişmiyor. Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki AK Parti önderliğindeki en önemli özelliği bu oyunu görüyor. Bu oyunu bozacağız ve bu coğrafyayı birlik, beraberlik içinde ayağa kaldıracağız. Cumhurbaşkanımız BM'de konuşurken bir harita gösterdi, 'İsrail'in sınırları neresidir?' dedi. Bu soruyu sormak cesaret ister. Yürek ister. Bu soru sormak şunu demektir, oynadığınız oyunu biliyoruz, planlarının farkındayız ve bu oyuna müsaade etmeyeceğiz demektir. İsrail'in şuanda resmi bir sınırı yok.İsrail Nil, üstte Fırat nehri. Bu coğrafya Yahudilerin kontrolüne girmeden İsrail'in resmi sınırı olmayacaktır.  Trump'ın basın toplantısını iki defa izledim. İsrail'in sınırlarını tartışma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum dedi. O toplantının şifresi buydu. İsrail sınırlarını tartışmaya açıyor. Biz iddia ve irade sahibi olmak zorundayız. Aksi takdirde bu coğrafyada ayakta durmamız söz konusu değildir. Cumhurbaşkanımız 'Kudüs kırmızı çizgimizdir' demiştir. Biz Filistin meselesini sadece siyasi bir mesele olarak değil imanımızın bir parçası olarak bakıyoruz. Eğer Tayyip Erdoğan, Türkiye bu kadar üst karşı çıkmasaydı birçok yerde bu plana bu kadar net karşı çıkılmazdı. Bunu güçlü bir Türkiye yapabilir. Her alanda savunma sanayinde, bilimde, sanatta, demokraside, adalette güçlü olmamız lazım. En önemlisi de devlet-millet birleşmesinde güçlü olmamız lazım. 1970'li yıllarda TUSAŞ marifetiyle yapılacak uçağı engellediler. Nuri Demiral'ın yerli Türk uçağının pazarlanmasını engellediler. Devrim arabalarını engellediler. Karanlık oyunlarla Aselsan'ın teknolojide ileriye gitmesini engellediler. Türkiye Erdoğan ile sanayileşme hamlesini yapmasaydı ne Barış Pınarı'nı yapabilirdik ne de bu bölgede yaptıklarımızda başarılı olabilirdik. Barış Pınarı Operasyonu'nda yüzde 70 alet ve ekipmanımızı yerli ve milli olarak temin ettik. Türkiye sahada ve masada güçlü olmak mecburiyetindedir. Hiç duraksamadan yoluna devam etmek mecburiyetindedir. Dünya şuanda küresel ölçekteki açlığı önleyemeyecek bir sistemle yönetiliyor. Dünya göçmen sorununa çözüm bulacak en ufak fikre sahip değildir. Yine Türkiye, yine Osmanlı toprakları 4 milyon Suriyeli kardeşimize ev sahipliği yapıyor ve bu milletten Allah razı olsun gık çıkarmıyor. Suriye'de şunu bombalıyor. Yeni mi bombalıyor? Kimyasal silahlar atmadı mı? Hani insan hakları? Hani halkların kendi bağımsızlığını kurma özgürlüğü? Herkesin vicdanı körelse bile biz Türkiye olarak vicdanla yeni bir dünya sistemi kurulması için mücadele edeceğiz. Yeni bir dünya sisteminin kurulduğunu gençlerimiz görecek. Yeniden güçlü büyük Türkiye, yeniden haklı, hakkaniyetli dünya sistemi kurmak. Bu iddiaya sahip olanların çelik gibi iradesi olmalıdır. Bu millet çelik gibi iradelileri hep unutmadı. Onun için bu millet Menderes'i unutmadı, Muhsin Yazıcıoğlu'nu unutmadı ve onun için Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında duruyor. Millet TSK'nın sivillerin evine girmesi iyi olmamışmış. Bu memlekete yapılacak en büyük kötülük, millet iradesi önünde vesayet kurmaktır. İster FETÖ olur, ister Anayasa Mahkemesi olur, ister TSK vesayeti olur. Hepimiz hatırlıyoruz, gazeteler manşet atardı. Komutandan alınan bilgiye göre diye. TSK, bu memleketin birliğinin, beraberliğinin ve bağımsızlığının en büyük sembolüdür. En ufak tartışma TSK'yı siyasete alet etmektir. Artık bu memlekette milletten başka kimsenin beşeri planda kimsenin sesi dinlenmeyecektir. TSK siyasetin gölgesinden çıkar asli görevine düşerse işte bu kadar başarılı olur. 2019 seçimlerine bakalım. FETÖ'nün en önemli 2 tane ismi, videolarını da meydanlarda gösterdik, adam açıkça, 'İstanbul'da Ankara'da Tayyip Erdoğan'ın karşısında kim varsa' onu kazandırın diyen FETÖ'nün adamları. Bu millet FETÖ ile mücadeleyi de PKK ile mücadeleyi de yapacak bunları inlerine gömecek. İşlerimizi Tayyip Erdoğan'a havale ederek yürümek yok. Erdoğan'ın yükünü alacağız. Her üyemizin Tayyip Erdoğan gibi olmasını istiyoruz. Bu kadar hizmet ediyoruz. Milletten aferin beklemiyoruz. Anlatacağız hizmetlerimizi ama hepsinden önemlisi bir gönüle girmektir. Biz insanlardan önce gönüllerini bize vermesini istiyoruz. Gönlü bizde olanın oyları da bizimle olur. Ama sadece oylarını almaya çalışırsak insanlar bunu anlar. Biz Çorum'daki tüm kardeşlerimizle görüşeceğiz, gönüllerini alacağız, bu yürüyüşümüzün içinde olmasına davet edeceğiz ve uzak yollar yakın olacak, Allah bizimle beraber olacak.” (Ahmet Temelci)