Çorum Kadın Meclisi Üyeleri, çocuk istismarı olayına ilişkin savcılık tarafından yapılan açıklamayı yeterli bulmadıklarını dile getirdiler. Çorum Kadın Meclisi Üyeleri, 4 yaşındaki çocuğun parktan kaçırılarak istismar edilmesi olayına ilişkin Savcılık tarafından yapılan açıklamayla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Toplantıda basın açıklamasını Çorum Kadın Meclisi Sözcüsü Av. Burçin Solmaz Polat yaptı. Polat açıklamasına şöyle devam etti: “Başsavcılığın; 4 yaşındaki çocuğun istismarına ilişkin yaptığı açıklamayı üzülerek öğrendik. Başsavcılık açıklamasında; olayla ilgili 3 bayan 1 erkeğin ifadesinin alındığını, şüphelilerin ifadesinde; mağdurun parkta torunlarıyla birlikte oynadıktan sonra, torunlarıyla birlikte evlerine geldiğini beyan ederek suçlamaları reddettiğini belirtmiş ve mağdur çocuğun moleküler genetik muayenesinden sonra mağdurun istismara maruz kalıp kalmadığının tespit edileceğini dile getirmiştir. BU AÇIKLAMA NERESİNDEN TUTSAK ELİMİZDE KALIYOR! Kadın Meclisi olarak yetkililere soruyoruz: 1-Şüphelilerin ifadesi alınmış olması bizim için hiçbir anlam ifade etmemektedir. Çünkü şüpheliler tutuklanmaya bile sevkedilmemiştir. İfadesi alınan şüpheliler neden tutuklamaya dahi sevkedilmedi? 2-Yaşadığı kaçırılma olayını ve istismarı tüm açıklığı ile anlatan çocuğun beyanı esas değil mi? Şüphelilerin beyanı neden çocuğun beyanı karşısında üstün tutuldu ve şüpheliler serbest bırakıldı? 3- Çocuğun olaydan sonra ruh sağlığının bozulduğuna dair Hitit Üniversitesi Hastanesinden alınan Çocuk Ruh Sağlığı uzmanının raporu varken, anne çocuğun olaydan sonra geceleri uyuyamadığını kabus gördüğünü korktuğunu söylediği halde,  neden hala istismarın kanıtı için fiili bulgu aranıyor? Fiili bulgu bulunmazsa bu kişiler cezasız mı kalacak? 4-Çocuğun ifadesinde, kimlikleri dosyada tespit edilen Iraklı  2 kadın ve 2 erkek tarafından istismar edildiği, bir kadın tarafından da kaçırıldığını söylediği halde, neden dosyada 3ü kadın 4 kişinin ifadesi var? Iraklı diğer erkek araştırıldı mı, ifadesi neden alınmadı? 5- Olayın olduğu yerdeki kamera kayıtları toplandı mı? Görgü tanıklarının ifadesi alındı mı? 6- Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü olaydan ne zaman haberdar oldu? Olayın üzerinden geçen 20 günde ne yaptı? 7-Bu çocuk sizin çocuğunuz olsaydı, bu şüpheliler yine böyle serbest mi kalacaktı? Bu çocuğu, bu ülkede adaletin olduğuna nasıl inandıracağız? Kadın Meclisi olarak biz söyleyelim; çocuklarımızı koruyamıyorsunuz. Çocuk parkından bir çocuğun kaçırılması bir felakettir! Daha sonrasında çocuğun yaşadıkları bir felakettir. Çocuğun beyanı esas alınarak, şüphelilerin tutuklanması gerekirken şüphelilerin serbest bırakılması bir felakettir! Dosya kapsamındaki deliller bir an önce toplanmalıdır. Çevredeki güvenlik kameraları olayın üzerinden 20 gün geçmesine karşın araştırılmamış, şüphelilerin alındığı söylenen ifadeleri olayın üzerinden 18 gün geçmiş olmasına rağmen halen savcılık dosyasına gönderilmemiştir. Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü ancak olayın basında yer almasında sonra olaydan haberdar olmuştur. Şüpheliler ise tutuksuzdur, tutuklamaya sevk dahi edilmemişlerdir. Çocuğun ruh sağlığı bozulmuş olması anlaşılan önemesizdir. Çünkü istismarın ispatı için çocuğun beyanına itibar edilmediği, fiili bulgunun beklendiği yönünde bir açıklama yapılmıştır. Olay kapsamında istismar edilen çocuk; şüpheliler tarafından kıyafetlerinin çıkarıldığını ve özel bölgelerine dokunulduğundan bahsediyor. Bu sebeple belki de fiili bulgu yoktur şeklinde bir rapor gelecek, bu durumda şüpheliler serbest mi kalacaktır?  Açıklama onu gösteriyor ki belki de bu şüpheliler serbest kalacaktır. Yani çocuğun yaşadığı travmanın hiçbir önemi yoktur ve çocuğun ifadesine itibar edilmemektedir. Bizler biliyoruz ki; bu olay bir hırsızlık ya da uyuşturucu olayı olsaydı şüpheli tedbiren tutuklanırdı. Olay istismar olduğunda neden tavır değişiyor; anlamak mümkün değildir. İstismarcıların serbest bırakılmasını kabul etmiyoruz. Bu yaşananlar şunu göstermiştir: Şehrimiz güvenli değildir. Çocuk parkları güvenli değildir. Çocuk parklarına derhal kamera sistemi takılmalı, park ve çevresi kamera ile izlenmelidir. Aksi halde; bu olayda olduğu gibi; çocuklarımız parklardan kaçırıldığında, failler rahatça gezerken bizler olayın aydınlatılması için kanıt bulmaya zorlanacağız. İstismara uğrayan o çocuk, yaşadıklarını her gün hatırlarken, rahat uyku dahi uyuyamazken, onun yaşadıklarını görmezden gelen herkesin vicdanı olacağız ve rahat bırakmayacağız. İstismarcıların korunmadığı, çocukların güldüğü güvenli şehirler istiyoruz. Failler ceza alana dek sürecin ve davaların takipçisi olacağız.”