“Derdime vâkıf değil canan beni handan bilir/ Hakkı vardır şad olanlar herkesi şadan bilir/ Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil/ Çektiğim âlâmı bir ben birde Allah’ım bilir.” Kimine göre Fuzuli bir laf kimine göre Fuzili'nin bir  lafı... Gerçi herkes her şeyi söylüyor sonrada onu söyleyen kendi değilmiş gibi en çok söyleyen susuyor. “ hani  Harun gibi geldiler Karun gibi gittiler “ sözünü diyen hatırlamaz da siz hatırlarsınız kimin söylediğini. Söyleyene mi bakmak lazım söyletene mi yoksa söylenene mi?  Söyleten malum güç, söyleyen CHP Grup Başkan (vekili) . Söylediği “ ey Halil İbrahim Aşgın Allah aşgıyla söyle “Bin Ali Yıldırımın seçim kampanyasına gittin ki gidersin kime ne. Bize ne olan kısmı na gelince oradaki harcadığın şahsi masrafları içtiğin suyun  yediğin kebabın harcadığın benzinin parasını kendi cebinden mi yoksa benim cebimden mi harcadın. Bunu bilmek her vatandaşın hakkı. Zira sonuç da helalleşmek var. Sayın grup başkan vekili ne der bilmem ama ben benim paramı harcadıysan helal etmem …. Sen İstanbul’u gözlerin kapalı izlerken ben ağzımı açar gözlerimi yumar bedduamı ederim bilesin. Malum zatı şahanen  göreve gelirken tüm halifelerden ezber yaptığın sözleri alıntılayarak ah kam kesiyorsun. Bak eğer  bu harcamaları kendi cebinden yaptıysan helal olsun sana bir neferdi kurşunun hesabını kendi verir der susarız. Ama belediye kasasından ödediysen Hz. Ömer (R.a) seni cehenneme kadar kovalar bilesin. Söylem hakkı var Adaletten dem vurunca direk akla gelen isim. İsim hakkı var . Bu bir ithamda  iftira  da değil gayet medeni çerçevede sorulmuş kamuoyunun merak ettiği bir soru. Elbette bu sorudan kaçacak değilsin. En kısa zaman da umarım cevap gelirde hesap ahrete kalmaz. Söz cevabı alır almaz yine bu köşeden hem okurlarıma hem meraklısına duyuracağım. Sen Leb ‘demeden leblebiye anlar min demeden minareye çıkarsın. Bunu mu cevaplayamaya can. Kestane kebap acele cevap…